Değerli Arkadaşlar Merhaba
Işık hızındayız sanki..
Yaşam çok büyük bir hızla akıyor, içinde bulunduğumuz anlar çok çabuk tükeniyor..
Asıl tuhaflık şu ki, bu çarkı ve bu çarkın ne denli hızlı döndüğünü çok iyi bildiğimiz halde, hala biz hayatın elindeyiz, hayat bizim elimizde değil.
İsteklerimiz, hayallerimiz, hedeflerimiz vardır elbette ama korkularımız, endişelerimiz, önyargılarımız da var. Bu nedenle istediğimiz şeylerin çoğu da bizimle değil. Çok yakınımızda bile olsalar uzanıp alamıyoruz. Belki almayı bilmiyoruz, belki isteklerimize kendimizi layık bulmuyoruz, belki gözümüzde ulaşılamaz bir köşedeler, belki de bilinçaltımızda bir yerlerde onu elde etmenin imkansız olduğuna bizi inandıran bir kaydımız var, kimbilir? Hepsi mümkün. Sizlerle, bilinçaltı kayıtlarımızın bizi nasıl etkilediğini daha sonraki yazılarımda paylaşacağım o yüzden bu kısmı çabuk geçiyorum.
Birileri sürekli yazıyor, birileri sürekli konuşup anlatıyor, birileri bu konuda seminerler veriyor ve alternatif yollar gösteriyor. Gidiyoruz, dinliyoruz, okuyoruz. Uzun vadede değişen ne var? Hiçbir şey!! Neden mi? Çünkü biz hayatın her alanında bize koyulan sınırlarla büyütüldük. Aman aman o işler bizim boyumuzu aşar, hiç yeltenme elinde kalır, çok konuşan mutlaka yalan söyler, çok parası olanın kesin gayrı meşru işleri vardır.. Eee ne de olsa "Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz" Bunları aşamıyoruz. Yeni bir şeylere başlarken size bunu nasıl yapamayacağınızı anlatan bir sürü insan da çıkmadı mı hiç? İnanmam! En azından çocukken oraya çıkma bak düşeceksin diyenimiz çok oldu.. Belki düşmeyecektik?
Hayallerimizde bile sınırlar var. Bu olmaz abarttım ama şu olabilir, eh o olsun ne yapalım canım, olsun da bu da süper!!!
Ya ertelemek?
İşte bu da diğer düşman. Öncelik sırası,hayatımızdaki çoğu şeyi geri plana atmamıza ve ertelememize neden oluyor. Elbette günlük yaşamda bir şeyleri sıraya koymak ve bir plan dahilinde yapmak gerekiyorama hayallerimizin öncelik sırası neden olsun? Gözümüzü kapayıp ya da kendimizle kaldığımız bir anı, birkaç dakikayı bulup ne istediğimizi, ne düşlediğimizi düşünmenin, güzergah açısından önce kuru temizlemeye sonra markete oradan da eczaneye gitmemizle ne alakası var????
Bunu neden yapıyoruz ki kendimize? Ben yapmıyorum diyenimiz var mı yoksa?
Şimdiden kafanızda bahaneler uçuştu bile. Benim çocuğum var, ben çalışmazsam geçinemeyiz, ama ev işinden fırsat kalmıyor ki, aman canım ne yapalım bunlar fedakarlık zamanları, ilerde rahat edeceğiz. Bu pazarda evde şunu halledeyim bir dahaki pazara biraz hava alırım. Bu bahaneleri sayfalarca uzatabilirim. Ama inanın hiçbiri ne sizin kendinizden çaldığınız zamanı geri getirir ne degelecek için yapılmış birer sözleşmedir. Yarına hangimizin garantisi var?
Sınırsızca istemeyi, bunu hayal etmeyi ve ertelemeden, şimdinin gücünü kullanmayı seçin.
Evet doğru duydunuz, SEÇİN! Hayat seçimlerimizden ibaret..
Hayatınızı elinize alın. Günlerin öylesine geçip gitmesine izin vermeyin.
Nereden başlasam diyorsanız eğer, aklınızda kendiniz için yapmak istediğiniz ama yapamadığınız, ertelediğiniz, kısıtladığınız ne varsa yazın. Sakın hepsi aklımda demeyin. Söz uçar yazı kalır.
Lütfen YAZIN!
Sonra mı?
Siz önce bir yazın. Bu köşe bizim.. Adım adım hedeflerinize giden yolda bundan böyle birlikteyiz.
Erteleme, üşenme, vazgeçme!!!
Sevgiyle, İyilikle ve iyi kalın.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder