27 Ekim 2015 Salı

Lidersiz Kurtuluş Savaşı / Öykü AYKAŞ

Sevgili dostlar,
Tarihte kalıcı ve köklü değişikliklere sebep olan bazı savaşlara hep birlikte göz atalım.
Türklerin Anadolu'ya kalıcı olarak giriş yaptıkları Malazgirt Savaşı'nın büyük komutanı Alparslan....
Dünya tarihinde taktiksel dehası ile anılan Ankara savaşı ve Yıldırım Beyazıd'ı alt eden usta komutan Timur...
Yeni bir devlet oluşumuyla sonuçlanan ve büyük önder Atatürk'ün liderliğinde dünyanın en büyük devletlerinin dize getirildiği Kurtuluş savaşı...

Şimdi bu savaşların haftasonu oynanan maçla alakası ne diyeceksiniz. Tarihte hiçbir mücadele yoktur ki başında dirayetli, güçlü ve dik duran bir lider olmadan kazanılsın.. Fenerbahçe kulübü sezon başında yeni ve çok doğru olduğunu düşündüğüm bir oluşuma girdi. Futbol takımının başına büyük Avrupa kulüplerinin yaptığı gibi bir sportif direktör getirildi.. Başkan elini takımın üzerinden çekti. İhtiyaçlar tespit edilip doğru ve profesyonel adımlarla ses getirecek transferler yapıldı.. Öyle ki yaz döneminde Avrupa futbolunun başını çeken İngiltere ve İspanya basınları hemen hemen her hafta manşetlerinde Fenerbahçe'den bahseder oldu. Bu dikkat çekici kadronun teknik direktörlüğüne ise Türk futbolseverler için tam bir kapalı kutu olan,ilk bakışta Jose Mourinho'yu andıran ancak kafamda hep soru işaretleri ve kuşku uyandıran Vitor Pereira getirildi. Geçmişine baktığımızda kalitesi bizim ligimizin oldukça altındaki Yunan ligi şampiyonluğu ve 2 yıllık Porto deneyimi bulunan Pereira'nın Fenerbahçe için ne denli büyük bir kumar ve hata olduğunu dün gece 54.000 kişilik bir orduya liderlik edemeyişinden anlamış olduk.



Düşünün ki dünyanın sayılı derbilerinden birini oynuyorsunuz...Herkesin gözü üzerinizde... Takımınızda kimi isterseniz var.. Van Persie'den Nani'ye... Diego'dan Gökhan Gönül'e.. Hatta kadronuz o kadar alternatifli ki kimi yedek bırakacağınız konusunda sıkıntıya düşüyorsunuz.. Tribünlerde 54000 kişilik harika bir taraftar grubu ve müthiş bir kareografi ile destekleniyorsunuz..Rakip 16 yıldır bu sahada sizi yenemiyor... Yani tanrılar maçı senin kazanman için sana kıyak geçmişler..
Ama sen hala 4 ayı aşkın süredir başında olduğun takımı hangi sistemde oynatacağına bile karar verememişsin.. Kendi sahanda 1-0 öndeyken ikinci golü bulmak yerine takımın tek yaratıcı oyuncusu Diego'yu çıkartıp yerine defansif orta saha Meireles'i alıyorsun.. 70. dakika ile Galatasaray'ın gol attığı 85. dakikaya kadar tribünlerdeki tek tartışma 'bizim gördüğümüzü hoca görmüyor mu ve neyi bekliyor' tartışmasıydı..
Sevgili dostlar diyeceğim o ki dün gecenin en büyük hayal kırıklığı Vitor Pereira'dır..Bu takımın hocası olamayacağını ve yol yakınken  acil  değişikliğe gidilmesi gerekliliği ortadadır. Galatasaray bu derbiden istediğini fazlasıyla almıştır. Gecenin asıl kazananıysa Beşiktaştır.

Benim gözümde bu derbide Fenerbahçe'nin en iyisi Gökhan Gönül, Galatasaray'ın en iyisi ise Muslera'dır...
Unutmayalım ki hakemler de insandır.. Bizim defalarca izleyip zor karar verdiğimiz pozisyonlara saniyeler içerisinde karar vermek zorundalar.. Ben hakemlerin bu maçta iyi niyetli olduklarına inanıyorum.



Son olarak da bu ülkede kavgasız vekırmızı kartsız derbilerin de olabildiğini hatırlatmak isterim...


Sevgiyle kalın..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder