25 Kasım 2015 Çarşamba

100gr. İnşallah / Halil Artur

Hayatımızda yaptığımız bir çok hesap ve seçim, daha henüz oluşum aşamasında pekala hayal kırıklıkları ile sonuçlanabiliyor. Bu hayal kırıklıkları; aslında yapılan planlara ters bir şekilde anlık gelişen olaylar döngüsü gibi görünse de her biri, birer psikodrama başlıkları altında incelenmesi gereken ve hayatlarımıza inceden izler bırakan ağır travmalar. (Çok ciddi giriş…)

 

Ama tabii ki siz

eğer;

 

A’lıkkağıt verip, sonuçların asıldığı panoda C- görünce küçük bir kasabada pastacı açmayı hiç düşünmedinizse…

Özene bezene hazırlandığınız ilk buluşmaya giderken Haziran ayında föne karşı fikirde olabilecek tüm doğal afetlerio saatler içinde yaşayıp, 3 numara saç sevginiz (kadın olsanız bile) daha daartmadıysa…

Uzun süredir planladığınız bir buluşmada muhabbetin en güzel yerinde (heyecandan) tuvaletiniz için unisex olan lavabo kuyruğunda kendinizi ilerlemeyen metrobüs kuyruğunda sanıp, geceyi bitirme konuşması hazırlamadınızsa…

Sosyal mecralardan muhabbeti ilerletip ‘’kader denk getirdi’’ hayalleri kurup,Instagramhesabında ki gerçeklerle yüzleşince Steve Jobs, Mark Zuckerberg gibi adamlara bela okumadınızsa…

Hoşlandığınız kızında katılma olasılığı heyecanı ile gittiğiniz partide, hoşlandığınız kızın arkadaşının sizden hoşlandığını duyup,hoşlandığınız kızın yanında ‘ben konu ilişki olunca öküzün tekiyim’ cümlesi kurmak zorunda kalmadınızsa…



‘Oh köprü trafiği sol şeritte akıyor’ cümlesine yaktığınız sinyal ile şerit değiştirip, aniden geçtiğiniz şeridin ölümlü kazaya sahip bir yol gibi kala kalmasından dolayı ‘köprüden atlasam ölür müyüm?’ fikri sizde hiç uyanmıyorsa…

Günün yorgunluğunu atmak için girdiğiniz duşta ilk şampuan köpürtmesiyle, şampuanlı göz arasından soğuk sıcak ayarını tutturamadığınız musluğa eğiliptwerkhareketleri yapmıyorsanız…

Yorgun gecenin koynunda laptopun başında ona bir iki satır yazabilmek için parçaladığınız Cemal Süreyaedebiyatı, en güzel yerinde laptopun aniden mavi ekrana dönüşmesiyle Darwin evrim teorisindeki ilk adama dönüyor ve siz yine de renk skalasından maviyi hala çıkarmıyorsanız…



,


ve sayamayacağımız daha bir çok tuhaflığın size uğramadığını düşünmüyorsanız yazının devamı sizler için değil. Buradan sonra sizinle vedalaşıyoruz. Zira sizler bu dünyada azınlığı teşkil ediyorsunuz.

Evet kaldık mı biz psikolojik sorunlarımız olduğunu düşündüğümüz insancıklar baş başa. Öncelikle yalnız değilsiniz. Yalnız değilsiniz çünkü emin olun bu ve bunun gibi tuhaflıklar, hevesi kursağında kalmalar insanlık tarihinde hep var. ‘Yaşamıyorum böyle tuhaflıklar hayır hayır’ diyen zaten tuhaflığı bu cümleyi kullanırken yaşıyor! (Cümle düşük)

Durum şu ki; size böyle durumlarda ne yapacağınızı anlatabilecek donanıma henüz erişmiş (ilerde erişir miyim umudundan yoksun kalmak istemem) değilim. Fakat ne yapmayacağınız konusunda hissi kablel vuku ile demem o ki; ‘Sizler plan yaparken yukarıdaki size gülümser’ o yüzden boşverin. Yalnız olmadığınızı bilmek bile bir tebessümü hak eder.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder