4 Kasım 2015 Çarşamba

NOKTA NOKTA KADAR... / Mustafa İlteralp

"Benimde hayallerim vardı.. Öncesi düşlemediğim, sonrası erişemediğim kadar. Ben de dürüsttüm ve biraz yalancı,herkesin olduğu kadar. ”Çok”ları istediğim zamanlar da oldu,”az”ları kaybedince ağladığımda anladığım; bu hayatta kanaat etmekte var. Bu yüzdendi çok diye başlamamak her şeye,az’ı bilip, sindirebilmek önce ve beklemek çoklara giden yolun üstünde. Sabırsızlık bende de var, insanoğlunda hep var olduğu kadar. Ama sabır,o yolda beni çok’a götürecek tek vasıta, hayatın bana verdiği kadar.. Bu yüzden “çok” demedim bu defa, değiştirdim adını.. Meğer keramet ne”çok”da,ne”az”da ne de değiştirmekteymiş adını. Önemli olan; tek yarım değilmiş var olan. Bir bütün için bir arada olmasıymış iki yarımın, olmak istediği kadar en çok zaman.. 


Benimde gözyaşlarım vardı.. Kendi kendime kaldığımda akan, bazen sağanak,bazen nisan yağmuru kadar. Bazense her damlada içime akan,bakıldığında yüzüm güldüğü kadar. Utancı, def edilmeyi, laneti, sevgiyi, gururu, inadı saklayan gülen yüzümün yüzsüz sanıldığı kadar. 

Ve benim de gerçeklerim vardı, bazısına göre yalan, kimine göre yanlış,bir başkasına imkansız olan. Herşeye rağmen vazgeçmediğim, kimine anlasın diye haykırdığım,kimine benim diye sahip çıktığım, Kiminin üzerine afiyet olmadan sindirdiğim kadar. 

Benim hayallerim, benim azlarım, çoklarım,benim gözyaşlarım, benim gülmelerim, benim gerçeklerim… Hepsi benimdi.. Bizim demek için uğraştığım ama anlatamadığım kadar… 


Şimdi bende sustum… Susan herkes ve yanılmadığım kadar…" 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder