KKTC 32 Yaşında..!
Evet günaşırı tartışıyoruz… Hayata dair herşeyi... SOSYAL MEDYA sayesinde elbette…!
Herkes kendi fikrini bilgisi, birikimi elverdiğince, dili döndüğünce paylaşmaya gayret ediyor. Ne güzel!
Zaman zaman birtakım insanlarla birtakım fikirler temelinde ters düşsek, gerilsek de sizi bilmem ama ben bu durumdan şikayetçi degilim. Yeter ki kişiselleştirmeyelim, belden aşağıya vurmayalım birbirimize. Yeter ki daha iyiyi, ortak aklı, sağduyuyu kovalayalım..!
Bunları niye söylüyorum? Şimdi yazacaklarıma karşi hazır kita bekleyen muhaliflerimi hazırlamak için elbette :)
Beğenelim yada beğenmeyelim, sevelim yada sevmeyelim, 32 yaşında ayaklari üzerinde durmak icin mücadele eden genç delikanlı bir cumhuriyetimiz, bir devletimiz var. Evet, belki hicbir kurumu, mekanizması dogru dürüst çalışmıyor. Evet, ganimet ve adaletsizlik uzerine inşa edilmiş olabilir. Evet, partizanlık, adam kayirmacilikla özdeşleşmiş sevimsiz bir devlet de olabilir. Evet tanıdığını söyleyen Türkiye bile ne sebeple olursa olsun bir dostluk maci yapacak kadar tanımamış olabilir. Evet, yurttaşsiz doğmuş bir devlet de olabilir bu Cumhuriyet! Hatta Denktaş'ın devleti olarak doğmuş ölü bir bebek olarak da nitelenebilir bu devlet! Lakin unutmamamız gereken şeyler var!
Günün sonunda bu devlet hepimizin anasının babasının alınteri, emegi, mücahitlerimizin, şehitlerimizin kanları ile doğmuş, Kıbrıslı Türk'lerin siyasal iradesinin en büyük, yegane temsilcisi konumundadır. Bir çözüm olup federal bir Birleşik Kıbrıs'ta yaşayacak olsak da, tanınsa da taninmasa da bu devletin kurumlarını işlevsel hale getirmek, kamu yönetiminde liyakatı esas almak, temiz toplum, temiz siyaset kavramları çerçevesinde yeniden yapılandırmak, sosyal adaleti yeniden tesis edecek adımları atmak ve tum bunları başarmak icin empati, karşılıklı saygı ve farklılıkların zenginlik olarak algılandığı yeni bir toplumsal barış ve diyalog ortamıni inşa etmek, hangi görüşten olursak olalım hepimizin boynunun borcu olmalıdır. Bu satırların yazarı olarak şahsım, bulunduğu her platformda büyük bedeller ödenerek kurulmuş, vatan yapılmış bu Cumhuriyetin yurttaşlarının insanliga değer katacak birer çağdaş birey gibi yetişmelerine katkı yapmaya kararlıdır ve bu devletin Dünya'daki hakettiği yeri alana kadar da mücadelesi sonlanmayacaktir.
Bu duygu ve düşüncelerle başta Kıbrıslıların bağımsızlığına ve BM üyesi devletin kuruluş anlaşmalarına imza koyan bağımsızlığımızın kurucusu liderimiz Sn. Dr. Fazıl Küçük ve diğer tüm Cumhurbaşkanlarımız nezdinde tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi saygıyla anarım.
Ruhlarınız şad olsun.
Rahat uyuyunuz...
Emanetiniz emin ellerdedir.
32'nci yaşin kutlu, mutlu ve insanlığa hayırlı olsun Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder