Kahramanlıklar büyük hikayaler...
Biraz cesaretle, biraz çabayla;
Yaşanabilir bir dünya, yemyeşil ormanlar, masmavi denizler bırakırsan çocuklara...
Bunun bir bedeli de yok asla...
Sırf tüketmeye endeksli yaşayan yığınlar ve o yığınların yaşamları,
Üstüne üstlük bir de yetmezmiş gibi geleceğimize, dünyaya getirdiğimiz çocuklarımızın hayatlarına kestiğimiz cezalar...
Geleceklerinden çaldığımız nefesler...
Umutlar, mutluluklar...
Doğaya ve denize vefa duymayarak, kanatıyoruz sağımızı solumuzu bilmeden...
Belki de umursamadan...
Büyükler demiş, küçükler inanmış,
"deniz alır, aldığını da vermez" işlenmiş düşüncelere...
Ama tutkuyla bağlıysan denize, O’na olan sevdana...
Ondan vazgeçmek, yaşarken yarım kalmak demek.
Zira vazgeçişler, zor ve yıpratıcıdır insan hayatında...
Denize sevdalanmak da öyle.
Cesaretin yoksa göğüslemeye bu hayatı,
Ne denizle olabiliyorsun,
Ne denizi sevebiliyorsun,
Ne yaşadığını biliyorsun.
Lazım olan,
Bir sevdalı yürek...
Bir avuçluk kalp ve O'nun sonsuzluğu...
Kahramanların da, yapanı ve yıkanı olduğunu,
Yaptıklarını kimselerin yapamayacağını,
Yıktıklarını da kimselerin onaramayacağını...
Hem de bire iki misli...

Selam ve sevgiyle,
Okuyucuya Not: Fotoğraf çok değerli sualtı fotoğrafçısı dostumuz Sn. Saygun Dura'ya aittir. Teşekkürlerimle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder