16 Kasım 2015 Pazartesi

TELAŞ / Dilruba Osmanağaoğlu

TELAŞ

Sevdiğim cümledir. “Yaşamak değil, beni bu telaş öldürecek”.

Hep telaşlı yaşadım zira. Aman üzülmesin, arkadaşa yetiş. Ayıp olmasın, akrabaya yetiş. Bu yıl hedef yüksek, işe yetiş. Yol arkadaşı candır, sevdiğine yetiş. Gelecek onlarındır, çocuklara yetiş. Zaman çabuk geçiyor, yetiş. Hayat akıp gidiyor, yetiş. Koş, koş, koş...

Ya yakalayamazsam hayatı? Gerisinde kalmak olmaz, İlerisine düşmek ise imkansız.

Yetiş, yetişle geçmiş en güzel 40 yıl. Şimdi telaşım yok desem riyadır. Asıl şimdi telaşım var. Önceliklerim net. Ben, Ailem, Dostlarım. Sonrasında hayatıma dokunanlarım...

Hayatıma dokunan herkesi ve herşeyi, Değerli kılmaktı isteğim. Paylaşılacak değerli an'lar bırakmak, İyi niyet ve vefa ile değere değer katmak...

Herkese ve herşeye yetişme çabam bundandı işte. Hayatın akışına kaptırıp sürüklenmeden, Değerlerime ve duruşuma zarar vermeden...

Kimsenin hakkını yiyemem, Hayatın benimle akması için çabaladı herkes. Sen ne düşünürsün, Nedir bu döngüde aslolan diye sormadan ama...

Boşadır işte bunca çaba. En'li her şey tüketilmiştir. Kalanla devam edersin. Yettiği yere kadar, sana yettiği kadar seversin...

Telaşımı da sevdim. Kalabalığımı da. Dik duruşumu, Gezgin ruhumu, Aklımla kalbimin uyumunu, Büyümeyen çocuğumu...

Sevdim. Önce ben, en çok kendimi sevdim. Ha, bir de bu şiiri sevdim.

SARI LİRA GİBİ ÖMRÜMÜZ / Erin BLEDA

Yaşamak değil beni bu telaş öldürecek Dediği gibi şarin;

O telaşla bırakın Paris yolunda Ilık rüzgarlara taratmayı saçlarımızı, Sevdiğimizle doyasıya bir sohbet bile edemedik biz.... Gözümüz saatte söyleştik hep, Koşuşur gibi seviştik, yarışır gibi çalıştık. Hep yetişilecek bir yer vardı Aranacak adamlar, yapacak işler... Bir sonraki günün telaşı bir öncekinin tersine bulaştı, Başkalarının hayatı bizimkini aştı. Kör karanlıkta çalar saat sesi yerine; Kuşluk vakti kızarmış ekmek kokusu Veya yavuklu busesiyle uyanma düşlerini Ha babam erteledik. 20’li yaşlardayken 30’lara kurduk saatin alarmını, 30’larımızda 40’lara, belki sonra 50’lere.... Lakin öyle yanlış kurgulanmış ki hayat, Kuşlukta uyanma fırsatı sunduğunda size, Artık uyku girmez oluyor gözlerinize... Doyasıya söyleşmek, Telaşsız sevişmek için bol zamana kavuştuğunuzda, Söyleşecek sevişecek kimsecikler kalmıyor yanınızda... Özenle yarına sakladığınız bir sarı lira gibi ömrünüz, Vakti gelip sandıktan çıkardığınızda, Bir de bakıyorsunuz ki Tedavülden kalkmış...

Telaşa kapılıp, önceliklerimizi unutmayacağımız zamanlarda buluşmak dileğiyle...

Selam, sevgi ve saygılarımla,


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder