16 Kasım 2015 Pazartesi

Mid-term Zamanı / Bahadır Özalp

Gültekin Çalışkan Salamis Bay Otelin Genel Müdürü...

Aynı zamanda Front Office dersinin de hocası. Pırlanta gibi hoca dir. Kulakları çınlasın. Onun dersinden geçmek için düz yolda yürümek yeterli. Sadece 4 soru sorar ve Finalde ne sorduysa aynısını sorar. 

Nasılsa mid-term var diye finale çalışmazsın ve nasılsa aynı soruları soracak diye mid-term'e de çalışmazsın. Gültekin hoca şeker gibi insan. Gözlerini dikip bakmaz öğrencileri rahat bırakır. 

Şimdi özetlersek finale çalışma, mid-term'e çalışma aynı sorular gelecek diye rahatla, gevşek davran, derken hoca Salamis'te  müdür olduğundan akşam mesai sonrası ancak mid-term'e vakit bulurdu ki, bu da yorgun argın gelen hocanın dersinde bunca kolaylığa rağmen kolay kopya çekilir demek olurdu. 

Yine bir mid-term akşamı hava kararmış, okuldan el ayak çekilmiş, turizm 2. katta sınıfların birinde 4 kuzu hocayı beklemektedir. Tabi yoğun programından dolayı ders çalışamayan zat-i muhterem 4 kişiyi organize eder, hocanın tek huyu olan yer değiştirme riskini de ortadan kaldırmak için 4 kişiyi de sınıfın 4 köşesindeki en köşe sıralara otutrurur. Böylece hoca herkesi 4 ayrı uzak köşelerde görünce yer değiştirmekten vazgeçecektir.

Akşam olur, hava iyice kararır, hoca gelir. Yoğun programdan çalışamayan Organizatör(!), en köşedeki sıraya 4 sorunun da cevabını yazar. Bilir ki hoca kağıtları dağıtınca masasından kalkmaz, günün yorgunluğunu atardı. 

Elde kalem, sırada yazılı kopya ile hoca içeri girer. Selamlaşma faslı geçer hoca kağıtları alır, tam dağıtacak :

-...Siz arkadaşım ortaya gelin der...
-Kim hocam Ben mi?
-...Evet evet orası çok uzak şöyle ortaya gelin'' der. 
-Yok hocam iyi burası uzak değil'' ...dese de hoca iyice şüphelenir ve
-Olmaz, ortaya oturun'' ...der. 

Yani 4 kişiden piyango, sıraya kopya yazan ördeğe denk gelir. İçi içine sığmaz, daral basar, sırayı çekip alası gelse de malesef bırakıp ortaya oturmak zorunda kalır. 

Kağıtlar dağıtılıyor, herkes birseyler yazmaya başlıyor. Ortadaki ördek kağıda bakıyor, kağıt ördeğe bakıyor. 

Uzaklardan da kopya almak zor olacağından, malesef kalkıp kağıdını teslim eder söylene söylene ''ben böyle şansın içine....'' diye sınıftan çıkar. 

Ne talihsiz bir durumdur, 4 kişiden neden bizim ördeği kaldırır ki hoca..? Nerede hata yapmıştır, bilemez. Sınavı bir şekilde iptal ettirmek gerekir. Deprem olmaz yangın olmaz, ne gerekli? DAÜ aynı zamanda pratik düşünme yeteneği de kazandırmıştır. Zekice bir fikirle ;

Binanın şalteri aklına gelir ve bir hışımla panoya yönelir. Tüm fakültenin elektrikleri kesilir ve akşam karanlığında sınav ertelenir. 

Mutlu Son...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder