4 Kasım 2015 Çarşamba

ENGELLERE TAKILMAYIN…! / Müge Yüce

Merhaba Değerli Arkadaşlarım;


Yeni bir yazıda yine birlikteyiz. Hatırlayacağınız gibi sizlere en son yazmanın sihirli olduğundan bahsetmiştim.

Yazmak.. Tüm duyguları, tüm düşünceleri yazmak.. İçimizden geldiği gibi, kalemimize aktığı gibi yazmak.. söyleyemediklerimizi yazmak..düşünüp yutmak zorunda olduklarımızı yazmak..


Yazmayı öncelikle hayatı planlamak, hedefler belirlemek, hatırlamak için kullanıyoruz günlük yaşamımızda. Oysa o kadar güçlü bir yöntem ki,  şifa için de kullanılıyor. Özellikle bilinçaltı çalışmalarında bizler kişinin içinde sıkışıp kalan o duyguların açığa çıkması ve bununla yüzleşmelerini sağlamak amacıyla çok kullanıyoruz. Bu konuya tekrar geleceğiz. Şimdi hedef ve hayallerimizi yazmak konusuna geri dönüyorum.

Hepimizin irili ufaklı birçok hayali var mutlaka. Kimsenin kimseye benzemeyen düşünceleri, fikirleri, hedefleri, olmasını istedikleri var. Bunlar da kendi içlerinde öncelik sırasına göre bir dizilim içindeler. Size desem ki, olmasını istediğiniz ilk dileğiniz ya da ilk hedefiniz nedir? Eminim aklınızdan birçok konu geçer. O an hangisi benim için önemli, o mu, yok yok bu diye bir karmaşa yaşayabilirsiniz. İşte yazmak tam da bu karışıklık evresinde işe yarar. Yazarken düşünür, aynı anda gözünüzle görür ve o dizilimin sağlıklı olmasını garantilersiniz.

Evet düşünün haydi.. Benim için ilk isteğim, ilk hedefim ne? Olur mu, olmaz mı diye düşünmenizi yasaklıyorum. İşin o kısmına neden karışıyorsunuz ki? Allah’ın işine karışıldığı nerede görülmüş?Evetalın kaleminizi elinize ve başlayın alt alta yazmaya. Kimse görmez korkmayın, saklayacağız onu bir kenara.


Siz onları yazarken aklınıza geldiğini düşündüğüm bir konuya değinmek istiyorum. Madem birşeyi dilemek, sahip olmak bu kadar kolay neden her istediğim olmuyor? Yazdım ben oysa ki.. Hep yazdım. Ama değişen bir şey yok. Olmadı, olmadı, olmadı.. Hani yazınca tamamdı?

İşte tam bu kısımda çok önemli bir evrensel kanun çıkıyor karşımıza. ‘Bütünün Hayrı..’ Dilek dilerken, bir şeyi isterken, hedefler koyarken en çok dikkat etmemiz gereken konu bu. Aslında hayatın merkezindeki en büyük olgu da bu diyebiliriz.  Bütünün hayrı, herhangi bir konuda bir şey isterken eğer o istek etrafınızdaki, yaşamınızdaki, şehrinizdeki, hayatınızdaki insanlar dahil, nefes alan tüm canlılar için uygun değilse doğru dilenmiş bir dilek değildir. Yani sizi mutlu edecek bir şey eğer başkasını haksız yere üzüyor, eğer başka bir canlıya zarar veriyor ise bu dileğiniz evrenin kabul edebileceği bir dilek, istek değildir. Dolayısıyla lütfen dileklerinizi neden dilediğinizi önce kendinize açıklayın, kimseye zarar veriyor mu, neden istiyorsunuz, tüm bunları istemenizdeki temel neden acaba başka bir şey olabilir mi?  Bir dilekçe yazıp, bir makamdan istekte bulunurken nasıl sebep açıklayıp sonra isteğinize geçiyorsanız, aynı şeyi dilek dilerken de yapın. Hedefler dileklerden bir anlamda biraz daha gerçekçi adımlar olsa da yine de bütünün hayrı prensibi burada da çalışır. Mesela kariyerinizde ilerlemek hedefiniz ise hangi mevki olduğunu belirtmek ve çalışma prensiplerini sıralamak bir hedef çalışmasıdır. Ancak buna o mertebedeki kişiye yapacağınız entrikalar eklenirse hedef yolculuğunuzun planı çalışmayacaktır. Ta ki siz gerçekten hak edene kadar.!

Bu çok önemli kuralı düşünerek hayallerinizi, isteklerinizi lütfenkağıda geçirin. Fırsat buldukça oturun yazın.Hata olmasın farketmeyebilirim belki diyorsanız ufak bir ipucu size: yazdığınız her cümle, içinde sevgi barındırsın. Özü sevgiden geçen her şey doğrudur. Bir sonraki yazımda sizlere dilek dilemenin diğer bir kuralı olan netlik prensibinden bahsedeceğim.


Engeller, bir insanın gözlerini hedeften ayırdığında gördüğü şeylerdir.

Hadi engellere takılmayın! Gözünüz bende olsun, görüşmek üzere..


Sevgiyle, iyilikle ve iyi kalın.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder